Ama karar vermek çok zor. Yetişkin olmanın en sevmediğim yanı. Onlarca ihtimal varken nasıl doğru karar verilir ki? Ne istediğini insan nasıl bilebilir? Çocukken ne kolaydı halbuki.
Bugün bazı pişmanlıklarım var geriye baktığımda. Birkaç yanlış karar verdim.. Zamanında pişman olduğum bazı şeylerden ise şu anda memnunum, doktor olmak gibi. Şu an pişman olduğum hatalarımsa genelde evet yerine hayır demek üzerineydi, işe başlamamak gibi. Ve de ne istediğimi bilmemek. Hayat için yeterince cesur değildim, sorumluluk almak için...
Kendime öyle çok da kızamıyorum. Düşününce kendimce sebeplerim vardı çünkü. Hala hatırlıyorum bunları ve biraz anlayabiliyorum kendimi.
Bu yolda dersler aldım. Hangi yoldaysan o yolun hakkını vereceksin. Yok yapmayacaksan yolu değiştir. Kararlı ol. Öyle biraz biraz olmuyor. Sonra kimlik krizinden kurtulamazsın.
Hayatta her şeyin bir zamanı var. Trenleri kaçırma. Evet belki herkesin yaptıklarını yapmak zorunda değilsin. Ama sonuçta bizler insanız, üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri istiyoruz. Şu an istemediğin şeyi daha sonra isteyebilirsin, ama artık orada olmayabilir. Her şeye evet demek ne kadar abesse; her şeye hayır demek, hayatı elinin tersiyle itmek de o kadar yanlışmış.
Fırsatlara hazır olmak lazım. Bu yüzden de hayatta ne istediğini bilmek gerekiyor. Ne istediğini düşün, ara, dene, bul. Gerekirse tüm boş zamanını buna harca. Sonsuz vaktin yok. Hala bilemiyorsan da bir adım at. İlla ki bir şeyler netleşecektir.
Bunu Nouman Ali Khan'dan öğrendim. Ama kendi tecrübemle de örtüşüyor aslında düşününce. Hayat sadece kendin için yaşanmıyormuş. O zaman mutlu olunamıyormuş. Mutluluk bir hedef değil, gayeli bir hayat yaşarken edinilen bir yan ürünmüş. İşte bu yüzden de yolda olmak lazım.
Sonuncusu da geleceğe dönük bir inancım, duam. Biliyorum ki Allah kalp kırıklıklarını, ruh burukluklarını düzeltebilir. Hiç olmamış gibi hem de. Öyle hayırlar nasip eder ki bu geçmiş pişmanlıklarımın hiçbir önemi bile kalmaz. Buna tüm kalbimle inanıyorum. Yeter ki ben dersimi alıp kendime çeki düzen vereyim. Ve O'ndan ümit kesmeyeyim.
Ben artık tekrar o küçüklüğümdeki ben olmak istiyorum. Hayata karşı hevesli, tuttuğunu koparan, yaptığını iyi yapan parlak yıldız... Rüzgarda savrulan, kendini ararken iyice kaybeden kuru yaprak değil. Pişmanlıklarımdan dersimi alıp onları orada bırakmak, sil baştan temiz bir sayfa açıp yolumda dosdoğru yürümek istiyorum. Parlamak istiyorum. O kumral kıvır kıvır saçlı, her şeye meraklı küçük kız gibi. Amaçlı, hedefli olmak istiyorum. Kim bilir belki de tüm bunlar için bu aşamalardan geçmem gerekiyordu. Belki bunların olması gerekiyordu.
"Ölüden diriyi, diriden de ölüyü O çıkarıyor; yeryüzünü ölümünün ardından O canlandırıyor. İşte siz de (kabirlerinizden) böyle çıkarılacaksınız."
Bu 2024 ilkbaharında doğduğum toprakta tekrar çiçek açmak duasıyla...